Peygamber Efendimiz'in (s.a.v) beyanında Müslüman kadın

Müslümanların Arap kızlarına ve kadınlarına karşı davranışları, Hz. Zehra’nın (s.a) örnek davranışlarından ilham almıştır. Onun din hakkındaki derin ve doğru anlayışı herkese örnek olmuştur.

İnsan ve din ilişkisinde iki temel konu vardır; biri dini anlamak, diğeri ona uymaktır. Doğru bir dini yaklaşıma ulaşmak için iyi bir din anlayışına sahip olmanın gerekli olduğu çok açıktır. Dini bilgideki herhangi bir sorun ister istemez dini yaklaşımlarda sorunlara yol açacaktır. Sağlam din bilgisine sahip olmak için bu bilgiyi sünnetten almalıyız .Peygamber Efendimiz (s.a.v) bunu Sekaleyn hadisinde ‘Allah’ın kitabı ve Resûlullah’ın Ehl-I Beyt’i (itret)’ olarak tanıtmıştır.

Bu kaynakların dışındaki kaynaklardan her türlü dinî bilgi alınması doğru dini yaklaşımı bozacak  hatalara yol açaktır. İslam Peygamber’nin itreti olarak Ehl-i Beyt dinin sıhhati konusuna önem verir.

İnsanlar dinle ilgili olarak üç kategoriye ayrılabilir: dinsizler, dindarlar ve sapkınlar. Son kategorideki dinden sapan insanlar kendileri ve başkaları için çok daha tehlikelidir.

Buna örnek olarak Ramazan ayının 19’da Hz Ali’yi zehirli bir hançerle yaralayan şahıs dinsiz değil sapkın bir insandı. Dindarlıkta dini anlamak ve sağlıklı davranışlar dergilemeyi gerektirir.

Fatıma Zehra (s.a), dini Allah’ın dilediği gibi anlamış ve Allah’ın istediği şekilde uygulamıştır. Hayatta bazen bildiklerimizle yaptıklarımız birbirinden çok uzak olabilir ama Hz. Zehra (s.a) inandığı gibi yaşadı.

Bir diğer nokta ise dinden beklentilerimiz olduğu gibi dine karşı da görevlerimiz olduğunu bilmemizdir. Görevlerimizden biri de Allah’ın dinine yardım etmek, onurlandırmak ve onu zarar ve tehlikelerden korumaktır.

Kur’an-ı Kerim’e göre Allah’a yardım etmek için önce Allah’ın dinine yardım etmekle mümkündür. Hazreti Zehra’nın (s.a) hayatı boyunca yaptığı da tam olarak buydu.

Allah’ın dinine yardım etmek için hayatımızın önceliklerini bilmemiz gerekir. Hz. Zehra’nın (s.a) hayatından çıkardığı derslerden biri de önceliklerini doğru tanınmasıdır. Hayatının önceliklerini doğru anlamıştı ve insan hayatında belirleyici olan bu öncelikler çok önemliydi.  Bu öncelik de İslam Peygamberi’nin (s.a.v) vefatından sonra Allah’ın dinine yardım etmekti.

Bu arada kadınlığına da dikkat etmiş ve Müslüman kadınlara rol model olmuştur. Peygamber (s.a.v.) kendisine kadının halinin en faziletlisini sorunca o da kadının halinin mahrem olmayan erkekleri görmemesi, mahrem olmayan erkeklerin de kendisini görmemesi olduğu cevabını vermiştir. Hz Fatıma (s.a) bize, hiçbir olağanüstü durumun şeriat kanunlarını ihlal etmemize izin vermediğini öğretti.