Meb’es Peygamber Efendimizi (s.a.v) tanımak için bir fırsat

Meb’es Hz. Muhammed Mustafa’nın (s.a.v) insanların hidayeti için Allah tarafından gönderilmesini zaman ve mekan olarak anlatan bir terimdir. ‘Meb’es’ sözcüğünde ‘bi’set’ manasına gelen masdar anlamıda yatmaktadır.

Meb’es günü Peygamber Efendimiz’i (sav) daha fazla düşünmek için bir fırsattır. O Hazreti tanıdığımızı zannederken pek çok delil Peygamber Efendimiz’i (sav) tanımadığımızı gösteriyor.

Receb ayının 27’si Peygamber Efendimiz’in (sav) mebus olduğu ve görevlendirildiği günün yıldönümüdür. Son Peygamber’in insanları mükemmelliğe ve sonsuz mutluluğa davet etmek için seçildiği, cahiliye düşüncesinin direklerinin sarsıldığı ve yıkıldığı gün. Meb’es günü münasebeti ile IQNA Allame Tabatabai üniversitesi üstadlarından Said Tavusi Mesrur ile bir ropörtaj gerçekleştirdi. Metin özeti şöyledir:

Meb’es’in Müslümanlar ve beşeriyet için mesajı nedir? Meb’es’in  insanlığa getirdiği en önemli mesajlardan biri, ister put biçiminde, ister çeşitli düşünce okulları biçiminde olsun, tüm sahte tanrıları reddeden tektanrıcılığa olan bağlantıdır. Tevhid mesajı hem o dönemde hem de Peygamber Efendimiz’den sonra insanlığa çok çekici gelmiştir. Alman yazar ve düşünür Goethe divanında bu tevhid mesajını İslam’a olan ilgisinin sebeplerinden biri olarak görmektedir. Bazı Hristiyan hükümetlerinde İslam Peygamber’inin (sav) tevhidi tebliğinden ders aldıklarını gördük.

Kur’an-ı Kerim’de Hz.Muhammed’in (sav) insanların kendilerine bağladıkları zincirleri çözmek için geldiği belirtilir. Bu sadece Araplar için değil, ister eski İran’da ister eski Roma’da olsun, tüm kültürlerde cehaletin örnekleri olmuştur. Peygamber Efendimiz (sav), din adına yaratılan cahiliye ve hurafeleri ortadan kaldırmak ve bunların yerine tevhidi ve Allah’ın dinini getirmek için gelmiştir.

Peygamber Efendimiz’in (sav) en önemli sloganı: adalet

Bu mesajlar ve İslam’ın basit ve sade ibadetleri İslamiyet’in kısa sürede tüm dünyaya yayılmasına neden oldu. İspanya’dan Çin’e, Yemen’den Ermenistan’a kadar geniş alanlara yayıldı. İslam sadece zorla ve güçle değil değerleri ve sloganlarıyla dünyanın her yerine ulaştı. Peki neydi  bu mesaj?  En önemli mesajlardan biri eşitlikti, yani Allah katında insanlar arasında hiçbir fark yoktu. Örneğin Sasani döneminde, ateş tapınakları sınıf temelliydi ve belirli insan sınıfları bazı ateş tapınaklarında ibadet edebiliyordu.

Bu tür davranışların tezahürleri hala aramızda  bulunmaktadır. Bu eşitlik mesajı her insanın anlayacağı bir şeydir ve Peygamber Efendimiz’in (sav) doğru yolundan gidenler bu değere sadık kalmışlardır. Hz Ali (a.s) iki konuda başkalarıyla meşveret etmezdi: ekonomik adalet ve ırksal adalet. Bu adalet, Peygamber Efendimiz’in (sav) önemli sloganlarından biriydi ve Hz Ali (a.s) bu kanunu uygulamak istediğinde bu kanunu kardeşine uygulamaktan bile çekinmedi.

Adalet, tevhid, eşitlik gibi bu mesajlar evrensel mesajlar olup, o dönemde ve sonraki yüzyıllarda birçok insanı kendine cezbetmiş ve bugünde hala insanoğlu için çekiciliğini sürdürmektedir. Avrupa gibi bölgelerde İslam’a eğilimin arttığını görmekteyiz. Müslümanlar kendi hayatları ile Kur’an, Nebevî sloganlar ve mesajlar arasında daha fazla uyum yaratarak amellerine de bunları yansıtmalıdırlar.

Peygamber Efendimiz (s.a.v) güzel ahlakı tamamlamak için geldiğini bildirmiştir.

4122396